01-16-2017, 08:54 PM

Strateji oyunu sevenlerin yakından tanıdığı, Might & Magic Heroes serisinin yeni oyunu Eylül ayında bizlerle olacak. Oyun çıkmadan önce elimize geçen ön sürümüne bir göz atıp, sizlerle görüşlerimizi paylaşmak istedik. Bir de video hazırlamak isterdik ancak elimizde bulunan sürümün buna izin vermemesi sebebiyle sadece gözümüze çarpan yenilikleri yazabileceğiz.
Öncelikle çoğu Might & Magic oyununda olduğu gibi yeni oyun da Rol Yapma ve Strateji türlerini bir araya getiren bir yapıyla hazırlanmış durumda. Bir önceki oyunun hikayesinden 200 sene sonrasını anlatacak Might & Magic Heroes 7’de ana karakterimiz Ivan olacak. Ancak oyunun başında istediğimiz 6 farklı karakterden birini de seçebiliyoruz.
Temel oynanış mekaniğini anlatmakla başlamak en iyisi olacaktır. Oyunda iki temel mekanik var: Harita ve savaş alanları. Oyunu harita kısmında oynadığınızda tam bir rol yapma oyunu deneyimlediğinizi söyleyebiliriz. Yine bu kısımda da sıra tabanlı bir ilerlemeye sahibiz. Savaş kısmına geçtiğimizde ise tam bir sıra tabanlı bir strateji oyunu bizleri bekliyor. 6 farklı ırkın kendine has birimlerini kullanarak, bizlere verilen görevleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

“Quick Combat” yani hızlı savaş seçeneği ise bu ikisi arasındaki çizgiyi oluşturuyor. Bu özelliği kullanarak oyunu tamamen bir rol yapma oyunu gibi oynamanız mümkün. Fakat bunu çok tavsiye etmiyoruz. Savaşları hızlıca geçtiğiniz genellikle kayıplar veriyorsunuz. Ama kendiniz oynarsanız, kayıpsız olarak hayatınıza devam etmeniz mümkün.
Normal olarak savaşa girdiğinizde ise diğer oyunlarda gördüğümüz şekilde bir oynanış bizleri bekliyor. Her oyuncu seçtiği birlikleri öncelikle yan yana sıralıyor. Savaş başladığında ise sırayla birbirlerine saldırıyorlar. İşin güzel kısmı da burası zaten. Yaptığınız her hamle ve hareket, savaşın gidişatını etkileyebiliyor. Satranç oynuyor gibi hissedebilirsiniz. Yeni oyunla birlikte gelen en büyük yenilik ise siper sistemi. Böylece birliklerinizi haritada yer alan çeşitli yerlerin arkasına gizleyerek, uzaktan ya da direkt gelen saldırıları engelleyebiliyorsunuz.
Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi harika harita tasarımlarının olduğunu söylemek gerek. Üzerinde uzunca düşünüldüğü ve inanılmaz bir sanat yönetmeni ile çalışıldığı aşikar olan haritalara 10 puan verebiliriz. Özellikle Academy haritaları bir hayli güzel hazırlanmış.
Oyunun en önemli noktalarından bir tanesi de şehirler. Franksiyonumuza ait olan bu şehirleri geliştirebiliyoruz. Bir inşa ağacı içinden istediğimiz ya da işimize yarabileceğini düşündüğümüz geliştirmeleri yapabiliyoruz. Bunların arasında diğer oyunlarda görmediğimiz en büyük yenilik ise “Town Portal”, oynanış bazında çok işinize yarayan ve sıkça kullanabileceğiniz özelliklerden bir tanesi. Her franksiyona göre çeşitlilik gösteren bu inşa özelliklerinin yanı sıra burada asker çıkarmamız da mümkün. Sahip olduğumuz birlik türlerini yine burada geliştiriyor ya da geliştirmiş olduğumuz özellikleri geri alabiliyoruz.
Şehirlerde gördüğümüz bir diğer yenilik ise “şampiyon” seçme. Oyunun başında istediğimiz daha doğrusu tipini sevdiğimiz şampiyonu seçmemiz isteniyor. Onlara dair herhangi ayrıntılı bir bilgi edinemiyoruz. Bu yüzden oyun sırasında memnun kalmama durumumuz olabiliyor. Böyle bir sorunla karşılaştığınızda ya da başka şampiyonları görmek istediğiniz şehrinize gidip, yeni bir tane alabiliyorsunuz.

Bir diğer yenilik ise valiler. Bazı şampiyonların en başında sahip olduğu yenilikle birlikte şehirlerimiz ek özellikler kazanıyor. Bunun için vali seçeneği olan bir şampiyon seçmeniz ve bu valiyi şehirde görevlendirmeniz gerekiyor.
Market, magic guild ve thief guild gibi şehre dair özellikler ve geliştirmeler de yerine sabit olarak duruyor. Bunun yanı sıra şehrin savunması için çeşitli güçlendirmeler yapmamız da mümkün olabiliyor.
Haritada yer alan bir diğer yerleşim birimleri ise madenler. Kaynak elde etmek için en iyi yerlerden bir tanesi olan madenler, kendi bölgemiz içinde oldukça güzel çalışıyorlar. Rakip bölgede bir madeni ele geçirmeye çalıştığımızda ise istediğimiz tepkiyi alamıyoruz. Rakibin madenlerini sadece yağmalamak mümkün. Ele geçirilemeyen bu madenler, asıl sahibine ise 3 turn sonra geri dönüyor.
Özellikle görevlerin çok tadında hazırlandığını söylemek gerek. Elimizdeki versiyonun tam bir oyun olmaması sebebiyle bütün bölümleri oynayamamış olsak da gördüğümüz yerlerde görevleri çok sevdiğimizi söylememiz gerek. Görevler sizi oyunun başında daha fazla tutuyor.
Tüm bunların yanında haritada çeşitli değişiklikler de yapabiliyoruz. Aldığımız görevler ve ya oyunun ilerleyişine göre düzende değişiklikler olabiliyor ya da çeşitli yerler yıkılabiliyor.

Sonuç olarak seriyi daha önce oynayanların yine seveceği bir yapım olmuş. Ancak çeşitli yenilikler yapılmış olsa bile bir önceki oyundan çok farkı olduğunu söyleyemeyiz. Hikayeyi takip ediyor ya da yeniden bir Might & Magic zevki yaşamak istiyorsanız bakmanız gereken bir oyun geliyor muhtemelen. Bunun haricinde hikaye tarafına çok bakma şansımız olmadı. Daha doğrusu bakmak istedik ancak elimizdeki sürüm buna izin vermedi. Bu yüzden çok merak ettiğimiz bu kısım hakkında sizlere tam bilgi veremiyoruz. Orası da oyunun çıkışına kaldı artık!

- MUSTAFA KEMAL ATATÜRK