2013 yılındaki tanıtım videosu ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çeken Tom Clancy's The Division uzun süreden sonra nihayet kapalı beta sürecine girdi. Üç günlük beta sürecinde oyun hakkında fikir edinmemize izin veren Ubisoft yoğun talep üzerine betayı dört güne çıkardı. Biz de bu beta sürecinde edindiğimizi izlenimleri sizlerle paylaşalım dedik.

The Division: TPS RPG Hack’n Slash…
İlk olarak bizleri şaşırtan bir gerçek ile başlayalım. The Division’ın sıradan bir aksiyon TPS oyunu olduğunu düşünüyorsan tekrar düşünün. Zira oyunu TPS yapan tek şey bakış açısı. The Division’ı bütün olarak incelerseniz RPG veya Diablo ya da bir MMO gibi loot üzerine kurulu bir oyun olduğunu göreceksiniz. Yani hikayesi yoğun aksiyon TPS bekliyorsanız The Division size istediğinizi vermeyecektir. Fakat loot için oyuna tekrar tekrar giren bir RPG türü severseniz The Division’ın ilginizi çekebileceğini söyleyebilirim.

Oyunun türü konusunda fikir edindiğimize göre gelelim 2013 yılından bu yana konuşulan grafiklere. E3 2013’teki sunumunda ağızları açık bırakan bir grafiğe sahip olan The Division tahmin edebileceğiniz üzere downgrade'e uğramış. Hani uğramasa şaşırırdık desek yerinde. Çünkü Ubisoft’un oyunlarını bu şekilde duyurduğunu artık sağır sultan bile duydu. Her ne kadar grafiklerde bir düşüş söz konusu olsa da en azından benim oynadığım platform olan PC’de yüksek grafik ayarlarında oyun gayet güzel görünüyor (ve de evet, bunu duymak istediğinizi biliyorum; arabaların kapsı kapanıyor). Çevre tasarımları ve New York’un aktarımı gayet başarılı. Hatta bu tasarımlar kar efektleri ile oturup izlenilesi bir hal alıyor. 
Para Bütün Kötülüklerin Anası
Bilmeyenler için The Division’ın hikayesinden de bahsedelim. Amerikan’ın en çok alışveriş yapılan günü olan Black Friday’de banknotlar üzerinden yayılan bir virüs Amerika’yı deyim yerinde ise yerle bir ediyor. Hızlıca yayılan virüs insanları öldürüyor ve kaos ortamı kaçınılmaz oluyor. İşte bu sırada da şehirde dengeyi sağlamak için biz yani The Division ekibi gönderiliyor. İşte The Division betasına böyle bir ortamda başlıyoruz. Her ne kadar şehrin belli bir kısmını görsek de sözü edilen kaosa her cadde ve sokakta şahit oluyoruz. 

Oynanışta ise daha önce bahsettiğimiz RPG öğeleri göze çarpıyor. Oyunda birçok RPG’de yer alan envanter ve karakter sistemi yer alıyor. Hatta üstümüze başımıza giydiğimiz kıyafetleri değiştirirken herhangi bir RPG’de zırhınızı değiştiriyor gibi hissedebilirsiniz. Ya da silahlarınızı değiştirirken kendinizi Diablo’daki gibi DPS’e göre seçim yaparken bulabilirsiniz. Hatta ve hatta –her ne kadar betada yer almasa da- craft sistemi için topladığımız eşyalara bakılırsa RPG’lerde yer alan ayrı ayrı craft sınıfları olacağını bile varsayabiliriz.

Günümüzde yaşananları bile aydınlatmak çok zorken, henüz yazıyı keşfedememiş insanların hayatlarına bir bakış atmak imkansız. Yine de arkeologların azimli çalışmaları sayesinde tarih öncesi devirlerde yaşamış insanların neler yaptıklarına dair fikir edinebiliyoruz. Arkeologların kazılarının yanı sıra coğrafi değişimler de bizlere önemli bilgiler verebiliyoruz.


Far Cry Primal’ın geçtiği milattan önce 10.000 yıllarında dünya, henüz Buzul Çağı’nı atlatmış durumda. Buzulların çekilmesiyle birlikte yeryüzünde büyük değişiklikler de yaşanmış. İnsanlar taştan aletleri daha fazla kullanmaya başladıkları gibi ilk kez hayvanları da evcilleştirmeye başlamışlar. Tabii gerçekte sadece köpeğin bu yıllar arasında evcilleştirildiğini görebiliyoruz. Hala avcı ve toplayıcı şeklinde yaşayan insanlık, Orta Çağ olarak adlandırılan bu devirde malzemelerini bir arada tutmaya başlıyor. Depolama faaliyetiyle birlikte yerleşik hayata doğru da bir adım atılmış. Mağaralara resimler çizilerek, en azından bazı dertler anlatılmaya çalışılmış.
Far Cry Primal ise Orta Taş denilen bu çağda geçiyor. Diğer oyunların aksine bu sefer elimizde balta, mızrak ve ok gibi silahlar bulunuyor ve öyle arabalara atlayıp bir yerlere gidemiyoruz. Ancak oyunu anlatmaya başlamadan önce, insanlık tarihine ilişkin bilgiler verdiğimiz gibi Far Cry tarihine de değinelim.

İlk Far Cry, 2004 yılında Crytek tarafından geliştirilmiş ve oldukça sevilmişti. Bir adanın içerisinde aksiyon dolu dakikalar yaşadığımız oyun, daha sonra Crytek’ten alınmış ve Ubisoft’un kendi stüdyoları tarafından geliştirilmeye başlamıştı. Far Cry 2, ilk oyunun izinden gitse de, ateşin bütün ormanı sarması gibi yenilikler sunuyordu. Far Cry 3 ise başlı başına müthiş bir oyundu ve seriyi tamamen değiştiriyor, bizleri açık dünyanın içinde inanılmaz bir heyecana sürüklüyordu.
Far Cry 3’e kadar aslında işler süper gidiyordu Ubisoft için, hatta araya alınan Blood Dragon da çok başarılı bir oyundu; ama Far Cry 4 bana kalırsa gerçekten kötüydü. Daha doğrusu iyi bir oyundu ama Far Cry 3’e ait bütün izler aynen takip edilmiş ve oyunculara neredeyse hiçbir yenilik sunulmamıştı. Hatta üçüncü oyunda beğenilen kötü adam Vaas’ın neredeyse aynısı oyuna monte edilmişti.
Far Cry Primal da aynı sistemi kullanan ama bizi eski çağlara götüren bir oyun. Far Cry 3 ya da 4’ü oynadıysanız, size aynı oyunu oynadığınız hissini çokça verecektir. Bu bir oyun serisi içinde yer alıyor ve daha farklı ne sunabilirlerdi gibi yaklaşımlar gösterilebilir; ama oyuna başladığınızda ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
İşin bir diğer kötü tarafı ise aynı mekaniklerin göze sokulup durması. Yani şurayı ele geçir, hayvanları evcilleştir, buradaki insanları tamamen öldür gibi görevler sürekli olunca, hayatınızdan uzun saatler çalınmış gibi hissediyorsunuz. Haliyle bir yerden sonra oyunu bırakmanız çok anormal değil. Bu uzunca ve bence gerekli girişten sonra Far Cry Primal’ın ayrıntılarına girebiliriz, ayrı başlıklar halinde oyunu ele alabiliriz.

Hikaye
Daha önce tanıtım videolarında da gördüğümüz gibi oyun bir av sırasında başlıyor. Kabilemizdeki elemanlarla birlikte mamut avladığımız sırada, bir kaplan bize saldırıyor ve çevremizdekileri yerle yeksan ediyor. Gruptan hayatta kalan sadece biz varız. Dalso isimli diğer karakter ise son nefesini vermek üzere ama bize çok önemli bir bilgi vermeden ölmüyor: Oros’a git. Hikaye ise Tensay isimli karakterin Oros’a nasıl geldiğini ve Wenja kabilesini nasıl bulduğunu anlatmasıyla başlıyor.

Uzun ve karanlık bir koridordayım. Gitmem gereken kapı açık seçik orada. Oraya kadar yusuf yusuf atarak ilerliyorum, kapıya ulaştığımda ise oyun bana kilitli olduğunu söylüyor. "Sebep?" diyerek arkamı dönüyorum, bambaşka bir yerleşim ve yine uçsuz bucaksız koridorlar... Yol boyunca karşıma bir şey çıkacağı o kadar belli ki, bir dizi aynı senaryoyu yaşadıktan sonra yine kilitli bir kapı sonrası arkamı dönüyorum ve BÖÖH! Tamam. Korktum. Da ne şimdi bu?


Bakın daha Layers of Fear'ın incelemesine başlamadan size Amnesia ve Outlast sonrası yırtık dondan fırlayan onlarca bağımsız korku oyununun incelemesini yazdım. Yukarıdaki paragrafta okuduklarınız şahsımca son derece başarısız, sadece korkutmak amaçlı yapılmış "oyunlar". Herhalde koridor tasarlamak ve kamera açısı değiştiğinde fırlayan bir yaratık koymak üniversite hazırlık sınıfında öğretiliyor, bilmiyorum.
Korku filmleri ve oyunları konusunda tecrübeli sayılırım. Küçükken yatağa işemeler dışında da her seferinde "korku" unsuruna farklı bir açıdan baktım. "İnsan, bilinmeyenden korkar" geyiği bir yana, bu sözün aslında son derece doğru olduğunu savunuyorum. Ama bu noktada bilinmeyen şeyin mantıklı bir şey olması gerektiğini de hatırlatırım; her seferinde değişen odalar ve rastgele noktalarda beliren silüetler korkunun sadece başlangıç seviyesi. Hatta ruhsuz, belki de son derece sıkıcılar. Her fırsatta bu tarz bir yapımı besleyen en büyük şeyin senaryo olduğuna inanırım. Tamam, hala "perili ev" konusu altında çıkan, başarılı sayılabilecek korku filmleri var. Ancak bunu oyunlara taşıdığınızda biraz daha yaratıcı olmak gerekiyor, öyle değil mi?
Konuya neden buradan başladım, çünkü Layers of Fear'ı ilk denediğimde yetişkin bir Barkın olarak en büyük özelliğim olan ön yargı beni esir aldı. Bir odadan başka bir odaya geçince değişen görüntüler bana yine o dandik korku oyunlarındaki havayı solutur gibi oldu. Neyse ki sadece koklatmış, burnuma sokmamış.
Geçmişini Silemezsin
Oyun, şimdiye kadar korku oyunlarında karşılaştığımız son derece çaresiz karakterler yerine bizi güçlü bir karaktere sokuyor. Kendini tekrar eden, alkolik ve biraz kafayı sıyırmış bir ressam olarak sanat eserimizi bitirmek adına eski anılarla çürüyen malikanemize adım atıyoruz. Bunun neresi güçlü diyebilirsiniz. Artık klişe halini almış plot twist (hani şu "meğer her şey baş karakter yüzündenmiş!") zırvasını oyunun en başından hissederek, aslında deliliğe doğru atılan adımların nasıl olduğunu keşfettikçe karakterin gücünü anlıyorsunuz. Layers of Fear'ı oynarken siz, karşılaştığınız görüntülerden oldukça rahatsız olabilirsiniz. Ancak kontrol ettiğiniz karakter hepsine sineye çekip, her seferinde dozu bir tık daha artıran delilik treninde kaptanlık yapıyor.

Layers of Fear'ın geliştiricisi Bloober, ilk bölümlerden oyunculara belirli bir zemin hazırlamak istemiş. Malikaneye adım attığınızda koca evi etraflıca araştırmak isteyebilirsiniz. Çünkü biliyorsunuz ki evin eşyalarına bile sinmiş bir geçmiş bu çatı altında yaşamaya devam ediyor. Ve siz, içkiyi fazla kaçırdığı için gece geç saate kalan bir babayı oynuyor gibi ne olup bittiğini hızlıca öğrenmek istiyorsunuz. Yapmalısınız da. Hikayeye, daha doğrusu kendi resim odanıza adım attığınızda, yavaş yavaş bazı şeylerin sapmaya başladığını göreceksiniz, tıpkı varlığıyla savaşan bilinçaltınız gibi. Odalar boyunca keşfedeceğiniz notlar, eşyalar ve geçmişte kalan hatıralar, hikayenin ilerleyişine ve nelerin ters gittiğine dair size ışık tutuyor. Hatta nihai amacınız olan eserinizde kullandığınız altı kilit eşya, ressamın geçmişindeki en kritik kırılma anlarını temsil ediyor. Oyun da zaten bu döngüde ilerliyor diyebiliriz. Kafada tahtaların atmasını sağlayan olaylara yolculuk eden biz, aslında bilinçaltımızda "kısa" bir yolculuğa çıkmış oluyoruz.

Telltale Games, ilk The Walking Dead oyunuyla yakaladığı başarıyı bölümler halinde devam ettirmiş ve ikinci sezon ile başarının üstüne başarı eklemişti. Her yeni bölümle bizleri heyecanlandıran ve tekrar o atmosferin içine girmemesi sağlayan stüdyo, 2016’nın son günlerinde üçüncü sezon ile karşımıza çıktı. Şöyle ağız dolusu bir ismi olan oyun, yine her zamanki gibi muhteşemdi.

The Walking Dead: The Telltale Series - A New Frontier, bugüne kadar iki bölümüyle bizleri selamladı. İkinci sezonun bittiği yerden başlamasa da o olaylara da bir şekilde gönderme yapan oyun, ikinci sezon son bölümde yaptığınız seçimlere dair sizi bilgilendirmekten de geri kalmıyor.

Üçüncü sezonun ilk bölümüne adım attığınız anda sizleri birkaç seçim karşılıyor. Bu seçimler daha önceki oyunları oynamayanlar ya da biraz olsun unutanlar için buraya yerleştirilmişler. Bir takım fotoğraflar üzerinden yaptığımız seçimlerle birlikte hem eski olayları hatırlıyor hem de yeni sezonda karşılaşacaklarımızı, daha en başından belirlemeye başlıyoruz. Eğer daha önce hiç The Walking Dead oyunu oynamadıysanız, bu seçimlerin hayati önemi olduğunu söylemeliyiz. Fakat daha önceki oyunların hepsini oynadıysanız, elinizde bulunan kayıt dosyalarını yeni oyuna aktararak, burada yaptığınız seçimleri yeni oyuna aktarabiliyorsunuz. Özellikle ikinci sezonun en sonunda yaptığımız kritik seçimin, bu sezonun başını direkt etkilediğini belirtelim.

Oynanışta değişen bir şey yok! Daha önce TWD oyunu oynamamışlar için şöyle küçük bir özet geçelim: Her macera oyununda olduğu gibi burada da seçimleriniz anahtar konumda. Oyun ilerledikçe karşınıza bazı seçimler geliyor ve yaptığınız bu seçimlere göre oyun yeni bir hal alıyor. Örneğin; karşınızda A ve B yolları var. Oyun size hangi tarafa gitmek istediğinizi soruyor. A yolunu ya da B yolunu seçmek sizin elinizdeyken, bu seçimin ardından yaşayacaklarınız da farklı oluyor. Tabi ki; seçimler her zaman böyle kolay şeyler olmuyorlar. Bir insanın yaşayıp yaşamayacağına dahi karar verebiliyorsunuz ve oyundaki tüm dramada neredeyse bundan kaynaklanıyor. Yine de oyun tamamen seçimler üzerine değil; kimi zaman çatıştığınız kimi zaman dövüştüğünüz yerler de sizin kontrolünüze geçebiliyor ama en kritik şeyin hikaye takibi olduğunu bilmelisiniz.
Buradan sonra okuyacaklarınız, spoiler tehlikesi içerdiğinden dikkat etmenizi salık veririz.

Yeni oyunda karşımıza Garcia isimli bir aile çıkıyor. Ailenin fertleri birbirlerinden trajik şekilde ayrılmışlar ve oyuna başladığımızda biz sadece dört tanesini görebiliyoruz. Oyun başlar başlamaz hem aileye hem de yeni karakterimize dair bilgiler edinmeye ve onu tanımaya başlıyoruz. Oyun çok ilerlemeden, henüz karakteri tanıma aşamasında, karşımıza The Walking Dead sezonlarının değişilmez ismi Clementine çıkıyor. İlginç bir rastlantı sonucu Garcia ailesiyle yolları kesişen Clementine, bundan sonrasında bizimle hareket etmeye başlıyor. İşte tam burada, Clementine’ın aile ile buluşmasının hemen ardından ikinci sezonun sonunda Kenny ile yaşadıklarımız, oyunda kendini göstermeye başlıyor. Orada yaptığınız seçime göre hikâye yeni oyunda da şekillenmiş oluyor. Fakat bundan sonra hikayeye dair herhangi bir şey anlatmak bütün oyun zevkinizi baltalayacağından, ilerlemek de doğru olmaz. 

Yine de ilk bölümün hikayesinin çok hızlı aktığınız, yaklaşık 2 saat içinde bittiğini ve tamamen sizi kendine bağladığını söylemeliyiz. Bu sebeple ilk bölümün ardından hızlıca ikinci bölüme adım atacağınızdan da eminiz.
İkinci bölümde ise Clem’e dair önemli detayları öğrenmeye başlıyoruz. İlk bölümde yeni karakterimiz Javier Garcia’yı tanıdıktan sonra ikinci bölümde artık Clem’in hayatına göz atmaya başlıyoruz. Bu sırada Garcia da kendi ailesiyle meşgul ve aile fertlerinden başı derde düşmüş olanları kurtarmaya çalışıyor. Clementine’ın geçmişine dönerek ilerleyen hikaye bölümleri, The Walking Dead: The Telltale Series – A New Frontier Episode 2: Ties That Bind Part Two için vazgeçilmez konumda.

 Buradan hareketle yaptığınız tüm seçimler, bölümün gidişatını ve diğer karakterlerle aranızdaki bağa direkt etki ediyor. Richmond’a doğru yaptığımız bir yolcuğun anlatıldığı bu bölümün sonunda, yerleştiğimiz mekanda da ayrılmak zorunda kalıyor ve bir başka yolculuğa adım atıyoruz.
İlk bölümde hikayenin hızlıca ilerlediğini söylemiştik. İkinci bölüm itibarıyla hikaye daha da hızlanıyor ve bu sadece ilerleyişte değil; seçimlerinizde de karşınıza çıkıyor. Tam bir olay anında seçiminizi saniyeler içerisinde yapmazsanız, ölmekten kurtulamıyorsunuz. Bu sebeple hızlı ve doğru kararlar vermeniz gerekiyor. 2 saatten az süren ikinci bölümü tekrar oynamak isteyeceğinize eminiz çünkü yaptığınız her seçimden o kadar da mutlu olmayabilirsiniz.

Tüm bu iki bölümdeki en önemli detay ise Javier ve Clementine arasındaki ilişki. Sezonun bu iki önemli karakteri arasında geçen konuşmaları iyi dinlemeli ve seçimlerinizi biraz olsun düşünerek yapmalısınız. Doğru yapılmış seçimlerin, hikayeyi daha tatlı hale getirdiğini görmeniz de mümkün. Bu ikili arasındaki diyalogların da çok düzel yazıldığının altını çizmeden geçmeyelim.
Yukarıda da söylediğimiz gibi oynanış bazında değişen herhangi bir şey yok. Temelde yapı aynı şekilde korunmuş ve hızlandırma yoluyla yeni bir heyecan katılmış. Bunun haricinde daha önceki oyunları oynayıp, şaşıracağınız bir şey yok.

En büyük değişiklik ise grafik tarafında yapılmış. İlk sezonlarda bildiğiniz gibi direkt çizgi romandan fırlamış gibi bir oyun oynuyorduk. Karakterler ve çevre iki boyuttan üç boyuta henüz geçmiş gibiydiler. Fakat yeni sezonda Telltale Games başka bir stile geçmiş. Oyundaki çizgi roman havası yine başarılı şekilde korunsa da 3D modeller daha gerçekçi şekilde yapılmış ve kaplamaların kalitesi arttırılmış. Haliyle karşınızda gerçek insanlara benzeyen ve öyle hareket eden karakterler bulunuyor; ancak siz yine bunun bir TWD oyunu olduğunu görebiliyorsunuz.
Biraz olsun reboot hissi verse de yeni sezonun da başarılı ilerlediğini söyleyelim. Daha önceki bölümlerin hepsini oynadıysanız, zaten yeni oyuna da adım atmışsınızdır; ancak yeni başladıysanız da kesinlikle oynamanız gereken oyunların başında geliyor. 

İNDİR | DESTEKPİ.10TL.NET |  Buyrun Link Bu Kesinlikle virüs yoktur .. Ek : Virus Total : TIKLA | DESTEKPİ.10TL.NET|


bildiğiniz üzere oyun 5 kişi oynanmakta (Kısacası bu rehber diğer haritalar için geçerli değildir). Bu 5 kişinin de oyun içerisinde farklı rolleri bulunuyor. Haritada bulunan 3 koridor üzerinde 1-1-2 ve bir de jungler olarak diziliyoruz. İşte bu basit dizilim oyunun şu anki metasının temellerini oluşturmakta. Kısacası size anlatmak istediğim şey bu rehber serisi sadece doğru meta ile oynanan oyunlar için gerekli. Yani 1-1-2+jungler mantığı dışında kalan oyunlar zaten oyunun metasına uygun olmadığından, onlar için bir şeyler söylemek çok zor.

Yazıya başlaman önce bir de oyun içi terimlerden bahsetmek istiyorum. Ben oyunu açık batasından bu yana oynayan birisi olarak ne yazık ki tüm terimleri İngilizce halleri ile bilmekteyim. Daha işin başında sizden özür diliyorum, malesef birçok terimi İngilizce hali ile kullanacağım. Bu yüzden rehbere geçmeden önce bazı önemli terimlerin açıklamalarını aşağıya yazıyorum:

Mid ya da Mid Lane: Orta Koridor
CS: Aldığınız minion sayısı
AOE: Toplu alan saldırıları
Last hit: Minionlara son vuruşu yapmak
Skillshot: Fare ile hedefi düzlem halinde seçebildiğiniz yetenekler. (Lee Sin-Q, Ezrael-Q vs.)
Harass: Rakibe onu öldürmeden yavaşça hasar vermek
Gank: Bir başka koridora gizlice gidip takıma yardımcı olmak
CC: Rakibin mobilitesine/oynanabilirliğine kısıtlama getiren saldırılar (Stun,slow, silence vs.)
Farm yapmak: Minion öldürüp altın kasmak

Harita üzerinde orta koridor

Orta koridor haritanın tam ortasında bulunan ve rakibin ana merkezine en kısa yoldan gitmenizi sağlayan koridordur. Orta koridorda sizin takımınızdan ve rakip takımdan birer kişi karşı karşıya gelerek oynar. Orta koridor iki tarafı da açık olan tek koridordur, bu yüzden lehinize ve aleyhinize birçok gank girişimine hazır olmalısınız.




Orta koridorun rakibin ana merkezine giden en kestirme yol olduğunu söylemiştim. İşte bu yüzden bu koridor sadece orada oynayan için değil, takımın diğer üyeleri için de çok önemli. Oyunda belirli bir dakikaya gelindiğinde herkes buraya yüklenip oyunu çabucak bitirmek isteyecektir. Bu gibi durumlarda neler yapmanız gerektiğini yazının ilerleyen kısımlarında açıklayacağım.

Orta koridorda oynamak

Oyunun şu an ki metasında orta koridor üzerinde genel olarak kısa sürede yüksek hasar verebilen ve büyü hasarı kullanan şampiyonlar oynanmaktadır. Orta koridorda oynayan şampiyon; oyunun sonunda, takımın hasar verme ve rakip takımın mobilitesine zarar verme gibi önemli görevleri üstlenmek zorundadır. Seçilen şampiyonunun mutlaka yüksek CC ve hasar verme özellikleri bulunmalı, kaçma ve kovalama gibi şeyleri en üst düzeyde yapmalıdır.


Orta koridor genel olarak cs yani farm yapma üzerine kuruludur. Bu lane'e uygun olan şampiyonlar ‘’farma aç’’ dediğimiz iş yapması için iyi bir build'i olması gereken şampiyonlar olduğundan oyuncuya çok iş düşer. Yeteneksiz bir mid lane oyuncusu rakip takımı hasarsız bırakarak oyun dengelerini kendi takımının aleyhine çevirebilir. 






Birçok orta koridor şampiyonu yüksek hasar ve CC içeren AOE yeteneklere sahiptir. Bu da sizi takım savaşlarında etkili kılar. İyi bir kitle kontrolü ile rakip sizden üstün olsa bile onlara hiç beklemedikleri anda saldırıp, en iyi oyuncularını saf dışı bırakabilirsiniz. Oyunun daha erken dakikalarında ise ortada bulunmanızın avantajını da arkanıza alarak top ya da bot lane'e iyi ganklar alabilir ve takımı az da olsa rahatlatabilirsiniz.

Kısacası orta koridorda oynayan bir oyuncunun üstüne çok fazla yük binmektedir. Takım savaşlarını sırtlamak ve rakibe hasar verme işleri kolay değildir. Bu yüzden eğer oyuna yeni başladıysanız midden uzak durmanızı tavsiye ederim. Eğer yeteri kadar kasamazsanız, oyunun kaderinde büyük değişimlere yol açarsınız...

Orta koridora uygun şampiyon seçimi

Her ne kadar göreviniz belli olsa da oyunda bu görevi üstlenecek çok fazla şampiyon bulunmakta. Orta koridor aslında şampiyon seçimi için en ilginç koridor olarak bilinir. Önemli olan karşı takımın midini counterlamak ve ona kastırmamaktır. Eğer karşıyı biraz oyundan düşürüp, kendiniz kasabilirseniz koridoru kazanmış olursunuz. Orta koridoru kazanmak oyunu kazanmanın yarısı denilebilir. Bakalım oyunun yarısını kimler ile kazanabiliriz;

Klasik orta koridor şampiyonları

Klasik caster dediğimiz bu şampiyonlar özellikle bu koridora yeni başlayanlar için idealdir. Birçoğu yüksek harass sahibi ve dayanıklıdır. Ne çabuk ölürler ne de rakibi 2 vuruşta yere sererler. Mana dengesi olarak en dengeli karakterler de bunlardır. Eğer düzgün oynarsanız lane'de uzun süre kalıp iyi farm yapabilirsiniz. Genel olarak diğer lane'lere gank atmalı ve ormanda olan lane dışı mücadelelere erken dahil olmalısınız. İyi farm ile oyun sonunda tam bir canavar olabilirsiniz.

Örnek şampiyonlar: Ahri, Fiddlesticks, Syndra, Vladimir, Zyra, Karthus, Katarina vs.

Kısa zamanda yüksek hasar verebilen şampiyonlar

Nuker dediğimiz bu tip şampiyonlar rakibe kısa sürede inanılmaz hasarlar verebilir ve koridoru henüz oyunun başlarında kazanabilir. Yüksek hasar verebilmelerinin yanında inanılmaz az can değerlerine sahipdirler. Bu nedenle oynarken inanılmaz dikkatli olunmalıdır. Bir nuker rakibini oyunun başlarında ezemez, daha da kötüsü ezilirse onun için oyunda henüz başından bitmiş demektir. Verdikleri bu yüksek hasar genel olarak tek bir şampiyon üzerinedir ve AOE hasar yetenekleri etkisizdir ya da hiç yoktur (istisnalar dışında). Sürekli manaya ihtiyaç duyarlar ve mavi buff olmadan oynanmazlar. Birçoğu rakip ganklerine karşı zayıftır. Bir nuker dikkatli oynanırsa henüz oyunun başından karşı takımı oyundan soğutabilir. Ortak noktaları ise late game dediğimiz oyunun ilerleyen dakikalarında etkisiz kalmalarıdır.

Örnek şampiyonlar: Annie, Ryze, Ziggs, Le Blanc vs.

Anti-mage şampiyonlar

Bu tür şampiyonlar genel olarak klasik mid şampiyonlarına ve nukerlara karşı inanılmaz şekilde etkilidir. İyi oynanırlarsa orta koridorun ilk kulesini ilk 10 dakika içerisinde alıp diğer koridorlara seri ganklar yapabilir ya da karşı takımın ormanına dadanabilirler. Aralarından büyük bir kısmı AD yani fiziksel hasar veren şampiyonlardan oluşur. Tıpkı nukerlarda olduğu gibi sürekli mavi buffa ihtiyaç duyarlar. Aynı şekilde yine birçoğu oyunun sonlarında etkisiz kalır. Seçilme amaçları genel olarak karşı takımın AP taşıyıcısını etkisiz hale getirmek ve oyunun önemini diğer lane'lere yönlendirmek üzerinedir. Can değerleri az olduğu için temkinli oynanılmalıdırlar. Yüksek CC sahibidirler ve genelde chanelling (Katarina-R, Miss Fortune-R) gibi skilleri bozabilirler. Deneyimli oyucular tarafından sıklıkla seçilirler.

Örnek şampiyonlar: Kassadin, Talon, Pantheon, Veigar, vs.

Destek ağırlıkla şampiyonlar

Oyunun metası her sezon değişmekte olduğundan bu tür için son bir sene içinde yok oldu diyebiliriz. Normalde destek olarak oynanan bazı şampiyonlar orta koridor için de seçilebilmektedir. Bunun amacı oyunun yükünü AD carrye bindirmek ve oyunu bot lane üzerinden kazanmaktır. Bu gibi durumlarda destek karakteri olarak Nidalee, Nunu gibi yüksek hasarlar verebilen şampiyonlar tercih edilir. Orta koridorda oynanan destek karakterleri, AP ağırlıklı eşyalar ile oyunun ilerleyen dakikalarında takıma daha fazla destek olabilir ve AD carryi ölümsüz kılabilir. Koridorda pasif oynayıp, bolca farm yapılmalıdır. Her ne kadar şu an çok fazla tercih edilmese de bu türü es geçmek istemedim.

Örnek şampiyonlar: Janna, Soraka, Nami, Zilean vs.

İzlenilmesi gereken yol

Orta koridorun amacına ve uygun şampiyonlara güzelce değindim. Şimdi gelelim işin aslı olan oynanışa. Bir mid lane oyuncusunun oyun sırasında yapması gereken belli başlı işler vardır. Aldığınız görevi en iyi şekilde yerine getirmek ve takımın lehine bir oyun sergilemek sizin bir LoL oyuncusu olarak ana göreviniz. Bu nedenle bulunduğunuz koridorun kurallarına uymak ve buna göre oynamak zorundasınız. Oyunda bulunan şampiyonlar oynanış olarak farklılıklar göstermektedir. Bu yüzden ben bu kısımda daha genel bir dil kullanarak daha fazla şampiyona hitap etmeye çalışacağım. Her şampiyon için tek tek açıklama yaparsam ne benim yazmaya ne de sizin okumaya dermanınız kalmaz. Bakalım bir orta koridor oyuncusunu oyun sırasında ne gibi şeyler bekliyor.

Early game

Oyuna başlar başlamaz ilk işiniz takımınız ile beraber ormandaki buff çimenlerine girmek olmalı. Yapmanız gereken ilk şey jungler için doğru bir pull yapmaktır. Pull yaptığınız yaratıktan hasar almamaya özen gösterin zira oyuna rakipten bir adım geride başlamak istemezsiniz.

Lane'e mutlaka minionların arkasında gidin aksi taktirde rakip takımın minion dalgasından ya da rakip şampiyondan ilk hasarı alırsınız. Oyunun bu kısmında yapmanız gereken şey ilk eşyanızı alacak kadar parayı biriktirip base'e dönmektir. Eğer harrass yapmak için uygun skilleriniz varsa bunu rakip üstünde kullanmaktan çekinmeyin. Karşıda Alistar ya da Lee sin gibi level 2 de gank atacak junglerlardan biri varsa lane'i fazla itmeyin. İlk levellarınızı temkinli bir şekilde last hitlerde hata yapmadan bitirmeye çalışın.


Level 3 olduktan sonra ultiniz hariç bütün yeneklerinize sahip olacaksınız. Bu kısımda lane üzerinde dengeler biraz değişmeye başlayacaktır. Bu dakikalarda early game'de daha iyi olan taraf agresif oynar ve karşıyı rahatsız eder. Eğer bu üstünlük sizde ise bunu çekinmeden kullanın. Mananızı dengede tutarak karşıyı bolca harrasslayın ve ikili mücadelersen kaçınmayın. Eğer rakip sizi korkutmak için üstünüze gelirse ona harass için izin vermeyin ve elinizden gelen tüm hasarı verin. Eğer canını yeterince indirirseniz base atmak zorunda kalacaktır. Bunu başarırsanız hem farm işinde rahatlar hem de onu farmsız bırakmış olursunuz. Base'den Doran bile alamadan dönen bir AP carry oyunun daha başından kaybetmiş demektir. Bu sırada gözünüzün sürekli mini mapte olmasında fayda var. Karşının junglerı ortalarda yoksa sizin için geliyor olabilir. 




Eğer early game sırasında üstünlük sizde değilde karşıdaysa bu anlattıklarımı yaşamamak için temkinli oynayın. Rakibin üstüne gitmeyin ve harass yememek için mesafeyi koruyun. Eğer skillshotları varsa bolca hareket edin ve ona mana harcatın. Bu sayede onu manasız bırakıp üstünlüğü siz ele geçirebilirsiniz. Fakat tüm bunları yaparken bir tane bile olsun minion kaçırmayın. Unutmayın ki farmın en önemli olduğu zamanlardan birisi base'e ilk defa gitmeden öncedir.

Level 6 olmadan base'e gitmemeye çalışın. Eğer ulti süreniz çok uzun değilse gitmeden önce mutlaka gank isteyip onu kullanın. İlk levellerda mid lane'e atılan gankler gerçekten çok önemlidir. Bu yüzden junglerınız ile sürekli irtibat halinde olun hatta arkadaşınız ise skype ya da teamspeak gibi programlar ile konuşarak oynayın. Base'e gitmeden önce kill ya da killeriniz varsa alışveriş konusunda oldukça rahat edeceksiniz. Oynadığınız şampiyon için gerekli ilk eşyaların yanında bir ya da iki tane ward ve can potları da almalısınız.

Geldik early game kısmının son dakikalarına. Siz baseden dönerken ikinci maviniz çıkmış olmalıdır. Vakit kaybetmeden junglerdan ikinci maviyi rica edin. Eğer ihtiyacı yoksa maviyi alın ve koridorunuza gidin, işte herşey yeniden başlıyor. Bu kısımda yine farmı elden bırakmayıp karşıyı harrasslamaya devam etmeniz gerekmekte. Eğer bir ward aldıysanız onu karşı takımın kırmızı buffının olduğu taraftaki çimenlere koyun. Aklı başında bir jungle ikinci kırmızıyı da almadan gank atmayacaktır. Eğer bir early game şampiyonuysanız bunlar sizin için son dakikalar. Rakibi öldürmek için elinizden geleni yapmalısınız.

Mid game

Level 9 olduğunuzda bir skilliniz de 5. seviyesine ulaşmış olur ve mid game başlar. Bu aralık bir mid lane oyuncusu için çok eğlenceli ya da çok can sıkıcı geçebilir, bu tamamen takımınızın kalitesini bağlıdır. 

Bu seviyede biraz daha dayanıklı olduğunuzdan ötürü artık sürekli harrass yapacak ya da yiyeceksiniz. Dikkatli olmalı ve farm yapmaya devam etmelisiniz. Bu dakikalarda takım arkadaşlarınızın süreki ss vermesi ve sizin mini mapi her daim kontrol etmeniz gerekmekte. Kendi koridorundan üstünlük kurmuş şampiyonların ilk durağı orta koridor olacaktır. Bu yüzden ward kullanımı da bu dakikalarda önem kazanmaktadır.


Şimd ki amacınız doğru bir zamanda rakibe saldırıp onu öldürmek ve bu çatışmadan yüksek bir can miktarı ile ayrılmaktır. Bunun için ister junglerınızdan gank isteyin isterseniz de sürekli harass yapıp doğru zamanda saldırın, her yol mübah. Yeter ki başarın. Eğer başarırsanız koridoru çabucak pushlayın ve bot lane'e gank atmak için yola çıkın. Bot lane'den fazla pushlamamasını ve ortalığı karıştırmasını isteyin. Eğer herşey yolunda giderse bot lane'de oynayan rakibi siz öldürmeyin o killi AD carrye verin ve junglerınızı da çağırıp dragona koşun.





Solotop hariç geriye kalan 4 kişi dragonu kesmeye çalışın. Unutmayın ki bu sırada karşı takım da sizi rakatsız etmeye hatta dragona son vuruşu yaparak onu çalmaya çalışacaktır. Bu olaylarda tabii ki supportunuzun attığı wardlar hayati önem taşımaktadır. Dragon kesildikten sonra hayat normale dönecek ve koridor savaşları devam edecektir.

Mid game genel olarak early game'den daha uzun süren bir bölümdür. Eğer oyunu kaybediyorsanız ya da diğer koridorlarda kendi koridorunu kaybetmiş birisi varsa onun sizin koridorunuza gelip farm yapmasına izin vermeyin. Evet belki de en can alıcı noktalardan birisi bu. Koridorunuzu kesinlikle Darülaceze gibi kullandırtmayın. Unutmayın ki mid lane şampiyonları farm yapmaya çok fazla ihtiyaç duyar. 

Bu kısmın geri kalanı da farm yapıp rakibi alma üzerine geçecektir. Eğer nehirde ya da ormanda takımızdan birisi sıkıştırılırsa ona temkinlice yardım etmekten çekinmeyin. Her hangi bir teamfight durumda ise rakibin en güçsüz bireyine focuslanın. Bu bölümde bolca kill alıp rakibi ezmiş olmanız gerekmektedir. Birçok mid lane şampiyonu early ve mid game de oldukça güçlü ama late game de zayıftır, bunu asla unutmayın.

Late game

Bu kısım genel olarak oyunun 20. dakikasından başlar. Bu nedenle 1 dakika da sürebilir 1 saat de. Artık teamfightlar başlamış olmalıdır. Late game başlarken oyunun bir kazanan bir de kaybeden adayı belirlenmiş olur. 

Koridor savaşlarının önemini yitirmesi ile yaptığınız farm da azalacaktır. Siz yine de elinizden geldiğince farm yapmaya çalışın ama dikkat edin hiçbir teamfightı kaçırmayın. Oyunun bu kısmında takıma olabildiğince destek olmaya çalışın. Eğer bol CC'li bir şampiyonunuz varsa rakibi sürekli rahatsız edin. Kendi koridorundan ezilmiş takım arkadaşlarınıza kill bırakmaya özen gösterin. Hasar bakımından iyi olmanız bütün killeri sizin toplayacağınız anlamına gelmez. Bu kısımda en fazla killi takımınızın AD carryisi almış olmalıdır. 


Bu kısında genel olarak teamfightlardan bahsetmek istiyorum. Hasar olarak iyice düştüğünüz şu dakikalarda temfight sırasında mutkala karşı takımın carrylerinden birini focuslanın. Savaşa en başında ya da en sonunda değil tam ortasına girmeniz, verebildiğiniz en iyi hasarı verip sağsalim çıkanız gerekmektedir. Eğer sizlere anlattığım yolu izlediyseniz ve takım arkadaşlarınıza bağlı bir aksilik olmadıysa kazanmaya yakın takım sizinki olacaktır. Yeterince kastıktan sonra baronu alıp oyunu bitirmeye çalışın.




Bir de işin diğer yüzü var tabii. Kaybetmeye yakın tarafta olmak bir mid lane oyuncusu için akıl almaz derecede sıkıcıdır. Eğer bireysel olarak da başarılı bir oyun sergileyemediyseniz bu dakikalarda oldukça etkisiz kalacaksınız. Etkisizlik ile işe yaramazlık arasında ki uçurumu iyi anlayın ve takıma yararlı olmak için elinizden geleni yapın. Teamfightlara uzaktan girin ve bolca CC kullanın. Elinizden geldiğince ölmemeye çalışın hele ki rakibin AD carryisine kesinlikle ölmeyin. Takımınız düzgün bir strateji ile oynarsa oyunu late game de çevirip kazanabilirsiniz. 

Mid lane için bazı ipuçları

Kağıtları kalemleri çıkarın. Değinmeye fırsat bulamadığım ya da altınızı çizmek istediğim önemli noktaları tek tek yazıyorum. Bunları aklınızın bir köşesinde mutlaka bulundurun.

-Oyuna yeni başladıysanız orta koridordan uzak durun zira ortak koridor oynamak yetenek ister.

-Mid lane oyuncuları için şampiyon seçimi çok önemlidir. Öğrendiğiniz şampiyon ile oynayın.

-Maça mutlaka pot alarak başlayın. Mid game in ortalarına kadar da pot almayı sürdürün.

-Ward kullanmayı ihmal etmeyin. Wardlama işi oyunun sonlarında her ne kadar supporta kalacak da olsa siz elinizden geldiğince kendi koridorunuzu wardlayın.

-Gereksiz yere ikili mücadelerden kaçının. Mid lane şampiyonları birebirde etkisizdir.

-Bolca farm yapın. 10. dakikanın sonunda ortalama olarak 80’den fazla CS yapmış olmalısınız.

-Junglerınız ile sürekli irtibat halinde olun. Mid lane için jungle desteği çok önemlidir.

-Hasarınızın fazla olması sürekli kill alacağınız anlamına gelmez. Bu hataya düşerseniz oyunun sonlarında üstünlük karşı takıma geçebilir.

-Kule alırken tek başınıza olmayın mutlaka fiziksel hasar verebilen bir takım arkadaşınızdan yardım isteyin.

-Teamfightlarda hayatta kalmaya çalışın. En azından tüm yeteneklerinizi kullandıktan sonra ölün.

-Late game den önce diğer koridorlara bol bol gank atın zamanınız varsa. Etkili olduğunuz dakikalarda takıma yardım etmek sizin göreviniz.

-Dereceli oyunlar seçeceğiniz şampiyonu son picklere bırakmaya çalışın. Conterlanırsanız o işin affı olmaz ve lane i kaybedersiniz.

Oyun Ceza Sistemi

1.İsimlendirme

Uygunsuz Karakter İsmi : İlgili hesap süresiz kapatilir.

• Oyuncu karakter adlari benzeri karakter adlari yaratarak oyuncularin hesap bilgilerini elde etme, itemlerini calma tesebbüsünde bulunulmasi halinde, eylemi gerceklestirenin tüm hesaplari kapatilir.
  

• Kötü niyetli olmayan GM taklitleri
  1.ihlal 1 gün ban
  2.İhlal 3 gün ban
  3.ihlal 5 gün ban
  4.ihlal Süresiz ban
  

• Oyuncuların şifrelerini çalmak için kasıtlı olarak GM taklidi yapmak:
  Tüm hesaplar süresiz kapatılır.
  

• 2.ve 3.Madde Kapsamı Dışında Kalanlar:
  1.ihlal 1 gün ban
  2.İhlal 3 gün ban
  3.ihlal 5 gün ban
  4.ihlal ve bundan sonraki her ihlal için 7 gün ban
  

• Siyasi parti ismi ,siyasi söylem içeren pazar isimleri
  1.ihlal 7 gün ban
  2.İhlal 1 ay ban
  Bundan sonraki her ihlal için 3 ay ban
  

• 2.ve 3.Maddede belirtilen ihlalleri içeren dükkan isimleri 
  İlgili madde kapsamında değerlendirilir.
  

• Gerçek hayata yönelik tehdit:
  
  Süresiz ban (Tüm Hesaplar)
  

• Oyunculari tehdit ederek ve santaj yaparak item/yang istemek, gercek hayata yonelik eylemlere zorlamak
  Suresiz Ban
  

• 1.Kademe : Karsı cins oyun karakterine karşı taciz eylemler (laf atmalar- imalar -benzetmeler) 
  1 gün – 1 ay hesap kapatma
  Bundan sonraki her ihlalinde 1 ay hesap kapatma.
  

• 2. Kademe : Karşı cins oyun karakterine karşı yapılan oyun içi cinsel taciz eylemleri 
  1 ay – 3 ay hesap kapatma.
  Bundan sonraki her ihlalinde 3 ay hesap kapatma
  

• 3. Kademe : Oyuncunun gerçek sahsiyetine karsi yapılan imalı cinsel taciz eylemleri 
  6 ay hesap kapatma
  Bundan sonraki tekrarında süresiz hesap kapatma
  

• İçeriği 2.ve 3.madde kapsamı dışında ise:
  Kullanan hesaplar 1 gün süre ile kapatılır
  

• İçeriği 2.ve 3.madde kapsamında ise:
  İlgili maddelere göre cezalandırılır.
  

• 1 . Kademe (Hafif hakaret/hakaret)
  1.İhlal 1 gün ban
  2.İhlal 3 gün ban
  3.İhlal 5 gün ban
  4.ihlal 7 gün ban
  Bundan sonraki her ihlal için 15 gün ban(yapılan hakaretler aynı kişiler arasında geçiyor ise süresiz)
  

• 2.Kademe (Küfür/Agır Küfür)
  1.İhlal 3 gün ban
  2.İhlal 5 gün ban
  3.İhlal 7 gün ban
  4.ihlal 15 gün ban
  Bundan sonraki her ihlal için 45 gün ban (yapılan hakaretler aynı kişiler arasında geçiyor ise süresiz)
  

• 3. Kademe (Aile Değerlerine Hakaret/ Küfür)
  
  
  • a.Aileye yönelik basit hakaretler
    1.İhlal 7 gün ban
    2.İhlal 15 gün ban
    3.İhlal 1 ay ban
    4.ihlal ve bundan sonraki her ihlal için 3 ay ban (yapılan hakaretler aynı kişiler arasında geçiyor ise süresiz)
    
  • b. Aile yönelik kısaltmalı hakaretler
    1. İhlal 6 ay ban
    2. İhlal süresiz ban
    
  • c. Aile namusuna yönelik hakaretler
    İlgili hesap süresiz ban
    

• 4. Kademe
  
  
  • a.(Takım Üyelerine ve Kutsal Degerlere Hakaret/Küfür/Terörist Propaganda-Bölücü Söylemler)
    Tüm hesaplar süresiz kapatılır.
    
  • b.Siyasi Söylemler-Propaganda
    1.İhlal 1 ay ban
    2.İhlal 3 ay ban
    Bundan sonraki her ihlal için 6 ay ban
    

• Hesap şifresini ortak kullanmak sureti ile bu hesabı kulanan ve bu hesabı ortak kullanılmasından fayda sağlayan kullanıcı hesapları:
  1.İhlal 3 gün ban
  2.İhlal 7 gün ban
  3.İhlal 15 gün ban
  4.Her tekrarı için 1 ay ban
  

• Hesap çalan kişinin tüm hesapları süresiz kapatılır. 
  Calinan itemler kapatilan hesaplarda kalir, oyun yonetimi tarafindan iade söz konusu degildir.
  

• Ticarette dolandırıldığını video ile ispat eden oyuncular olayın gerçekleştiği tarih saati not ederek video ile basvurmaları halinde gerekli inceleme yapılarak dolandırıcaya bu madde kapsamında ceza verilir. Dolandırıcılığı tespit edilen hesabın itemi aktardığı diğer hesaplarıda tespit edildiğinde kapatılacaktır, item iadesi yapılmayacaktır.
  

• İlk defa yang alan bir oyuncu aldığı yangın miktarına göre:
  
  İlk 10 milyon için : 1 hafta
  İlk 10 milyondan sonraki her 10 milyon için : 2 ekstra gün
  Ve hesabından yanglar silinecektir.
  

• 2.ihlalde tüm hesaplar süresiz kapatılacaktır
  

• Eğer satış gerçekleşmemişse
  1.İhlal 1 ay ban
  2.ihlal süresiz ban (tüm hesaplar)
  

• Hesap satışı gerçekleştigi takdirde
  söz konusu olan hesap ve iki oyuncuyada ait tüm hesaplar süresiz kapatılır
  

• GM kararları kararı veren GM ya da üstleri konumudaki SGM ile tartışılabilir diger GM'lere götürülürse her ihlal için 1 gün ban verilir.
  

• Destek sisteminin gereksiz kullanımı 1 gun ban
  

• Yabancı ip'lerden hesapların her hangi birisine giriş yapıldığı tespit edilmesi halinde, güvenlik için tüm hesaplar 3 gün süreli dondurulacaktır.Bu şekilde hesabı dondurulanlar , bilgisayarının güvenliğini saglamak zorundadırlar.Hesapları için,mevcut serverlarda açılmış tüm karakterlere giriş yaparak ,tekrar bu şekilde kapatılmamaması için tedbir almak oyuncunun sorumluluğundadır. Sürekli olarak bu şekilde kapatılan hesapların kapalı kalmasına karar verilebilir.
  

• Ekran Görüntüsü (SS) alınarak yapılan bildirimler kabul edilmeyecektir. Bildirimler video kaydı ile yapılmalıdır.Videolar kayıt aldığındığı andan itibaren en geç 1 ay içerisinde gönderilmelidir. Daha eski tarihli videolar işleme alınmayacaktır. Bildirimi yapan kişi videonun alınış tarihini de belirtmek zorundadır.
  

• Herhangi bir kural ihlali yapan oyuncu, aldıgı cezaya en gec 6 ay icinde itiraz edebilir . 6 aydan sonra yapılan itirazlar degerlendirmeye alınmaz
  

• Hesabı çalınan bir oyuncu en geç 3 ay içersinde çalıntı bildirimi yapmak zorundadır.
  

• Oyuncu hesap bilgilerini ve sifrelerini korumakla sorumlu olmakla beraber . eger oyun takımı oyuncu hesabına ilegal olarak girildigini, ilgili sucun bu sekilde islendigini tespit ederse veya islenen sucta tahrik unsurları provake etme durumları varsa, oyun takımını yanıltmaya yönelik belgeler üzerinde oynama mevcut ise, oyun takımı bu cezalarda indirim veya cezanın iptalini yapabilir , bu şekilde bildirim yapan kişinin hesapları kapatılır.
  

• Hesap ,Karakter ,item gibi oyun ici materyaller hicbir sekilde gercek değerlerle bir baskasına devredilmezHesap veya oyun ici materyaller bir baska sahısa gonullu olarak karsılıksız olarak bagıslanabilir.Bir oyuncu gönüllü olarak yada geçici olarak verdigi; hesap veya oyun ici materyal icin daha sonra hak talep edemez.
  

• Hesap Devri veya Takas gibi durumlar söz konusu oldugunda her iki tarafta bu durumu ticketla oyun takımına bildirmekle yukumludur ve gelecek devir onayını beklemelidir. Devir alınan hesaplar daha önceki ihlallerinden de sorumlu olmaya devam eder. Takas veya devir sırasında meydana gelebilecek olaylar ile ilgili oyun takımı sorumluluk kabul etmez. Devir veya takası yapan kişiler, gerçekleşen olayları video ile ispat etmek zorundadır. Onay almaksızın yapılan devirlerde Hesap Paylaşımı maddesi hükümleri uygulanır.
  

Ad Soyad :Ayberk Demir
Şehir :Konya
Çalıştığınız Siteler :Bu forum'a geçtiğim için şuan yok.
Neden Destekpi? :Forumu ileriye götürmek için,ilerletmek iyi yerlere gelmek için.